Yazarlarımızdan Burak Ozan, Beşiktaş'ımızın Antalyaspor karşısındaki yetersiz futbolunu kendine has bakış açısıyla değerlendirdi.
Selamlar Beşiktaş dostları,
Nezih bir aile yemeğinde “mangal yelleyicisi” görevinde bulunmam sebebi ile Beşiktaş’ımızın, Antalyaspor ile gerçekleştirdiği muhteşem maçı canlı olarak izleme şanssızlığına Allah’tan erişememişim...
Erişememişim diyorum, keza mahalleye döndüğümde, bizim kankalar da maçtan yeni dönmüşlerdi, tekelin önünde, formalar üstümüzde, kulağımız Şansal’da takılıyoruz, tam “aga şurdan kabak çekirdeği ver de çitleye...” dedim kiii bir şangırtı, mahallemizin aklı başında Necip ve Uysal terzisi Nahit abi üstünde Titibank yazan çubuklu Beşiktaş forması varken, hep içeri düz ayak dükkanına koyduğu vespa motorsiklet ile dükkanın kapısından değil de vitrin camından bir hışım çıkmaz mı...?
Şimdi bu Sarbi Sarıoğlu tarzı hareketten dolayı güleceğiz gülemiyoruz zira kan revan oldu sırtında Fikret yazan canım forma...
Nahit Abi de “hay anastasya kinski” falan dedi o arada, üstüne, başına ve de 40 yıllık karısından çok sevdiği motoruna bakıp.. (yengeyi görseniz 5 fitesli bisiklete fit olursunuz)...
Onu geçtim bir kaç saniyelik afallamanın ardından 20 yıllık manavımız hep karpuzlarını hacıladığımız pis cimbomlu Resul bey nam-ı diğer “Resul Şaş” patlatmaz mı bombayı; “Nahit abi yemin ediyorum Nikılıs Keyc gibi çıktın dükkandan” diye, mahalleli kendini bırakıverdi...
Ambulans çağırın dicez gülmekten diyemiyoruz..
Yani düşünün bu futbol dün gece Necip ve Uysal abimizi zihnen ve ruhen o kadar yıpratmış ki, oynanan futbol sonucunda darlanan adamcağız, siyah beyaz vespasıyla camlardan dışarı attı kendisini...
Kendisine büyük geçmiş olsun diyorum...
Maçı mangala gitmeden önce Digiturke kaydetmiştim, geldim dün gece bir seyredeyim dedim sıkıntıdan ilk yarıyı bitiremedim, Ali Turan’ın, Baki mercimek’i aratmayan bir dengesizlikle, Vespa ile camdan çıkar gibi gelip Veli’ye bindirmesi dışında bir de holsoko’nun “ctrl-alt-delete” a basıp topla dönüşü dışında akılda kalan pek bir şey yok açıkçası...
Bu sebeple de teknik detaylarla sizi boğacağım maç yazımı yazamayıp, editörümüze “Müdür, ben bu gece bi manitayla stoksiti maçının teknik değerlendirmesini yapıcam, maç yazısı yazamıyorum bilgin olsun, 100 lira borç versene kib mucks” minvalinde bir sms attım, tabi kendisinden cevap gelmedi, hayır “müdür borç versene” yazmasam telefonu açıp o da benim camdan vespayla girecek çünkü biliyorum.. Onu da o şekilde atlattıktan sonra telefonlar yağmaya başladı.. .
Maça giden ve tüm dünyada insanlar için ağızdan içki içme sınırı olan 200 promil barajını aşmış arkadaşlar tek tek arayarak Necip’in ne kadar Uysal olduğundan, Veli’nin deli ettiğinden, bahsetmeye başladılar...
Şimdi ben buradan sadece şu kadarını söyleyeceğim...
Bunlar genç arkadaşlar iniş çıkışları elbette çok olacaktır...
Ancak sizlerden ricam lütfen özellikle yerli ve genç kardeşlerimize tribünlerden kalplerini kıracak, şevklerini yok edecek şekilde hitaplarda bulunmayınız...
Böyle futbol geceleri çok olacak daha. Özellikle de bu 11 günde 4 maç meselesi takımlardaki bu dalgalanmaları daha da arttırabilir...
Eski alışkanlıklarımız bir yana artık büyük takımların çok daha zorlanacağı çok daha puan kaybedeceği bir lig karakteri oturacak zaman içerisinde.. Maç aralıkları değişince bir ligin karakteri de buna paralel değişecektir...
Bunu da göz önünde bulunduralım...
Bu hafta maçı daha biraz önce banttan izlediğim için teknik detay yazısı yazmıyorum.. Bir çoğunuzun da bundan memnun olacağını biliyorum...
Kendinizi üzmeyin sıkmayın ve stoke city maçına pozitif enerjinizi lütfen takımımıza yönlendirin..
Allah takımımızı Ada’lılara karşı mahçup etmesin..
Sevgilerimle,
BURAK OZAN TOLDO
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
