Okan istersen Beşiktaş'a geliş hikayenden başlayalım, çok konuşuldu çünkü...
Evet çok konuşuldu. G.Saray'a söz vermiştim... Ancak Beşiktaş elini çabuk tuttu ve ben de Beşiktaşlı olduğum için transferim gerçekleşti. Beşiktaş rahat davransaydı, Galatasaray işi bitirseydi, Beşiktaşlı olmama rağmen, profesyonelliğin gereğini yapar ve aslanlar gibi oynardım.
Büyük kulüpte oynamak bir zamanlar sana inanılmaz geliyordu her halde...
Şimdi bir şey anlatacağım inanmayacaksın... Geçen sene annemi hacca göndermiştim. Orada yanına bir kadın geliyor, diyor ki, 'Oğlun çok iyi yerlere gelecek, büyük bir iş başaracak.' Bir ay sonra Beşiktaş'la sözleşme imzaladım. Bunu ilk defa anlatıyorum. Bunu annemden başkası anlatsa inanmam.
Çok seviyorsun anneni galiba...
Sevmek ne kelime! 14 yaşıma kadar annemin yanında yattım. Çanakkale'ye gittim, hep ağladım... Annemi özleyip defalarca kaçtım. O zamanki hocam Erol Servet Bağlar... 'Bırakın şunu' deseydi, şimdi amatör takımlarda oynuyordum...
Beşiktaş'a gelirken ne umuyordun, ne buldun?
Önce şunu söyleyeyim. Dardanel'de oynarken rüyalarımda Ronaldo'yu, Figo'yu görürdüm. 'Onlar gibi olacağım' derdim... Bir gün büyük takımlara gitmeyi hedeflemiştim... Önce İstanbul'u hedeflemiştim, sonra Avrupa'yı.
Şimdi Avrupa'ya gitmenin daha kolay olduğunu mu düşünüyorsun?
Tabii ki... Bakıyorum ümit maçlarında karşımdaki adamlara... Kimi Milan'da oynuyor, kimi Manchester'da... Hiçbiri benden veya bizim ümit takımdaki arkadaşlarımdan daha yetenekli değil.
Evet şimdi dönelim Beşiktaş'a gelmeden önceki düşüncelerine...
Biz geçen sezon Gençlerbirliği'nde de çok iyi oynadık. Şampiyonluğu Anadolu takımı olduğumuz için kaybettik. Hakem hataları hep bizi buldu. Ben orada çok iyiydim. Tabii Beşiktaş başka. Büyük takım... Gençlerbirliği'ndeki havamla gelemedim, o rahatlığı bulamadım. Önce yedek kaldım ve üzüldüm de...
Herhalde hocaya kızıyordun o dönem...
Kızmıyordum ama üzülüyordum. Lucescu çok iyi bir teknik direktör. Her şeyle ilgileniyor. Benimle hep konuşuyordu. 'Acele etme, zamanı gelince oynayacaksın' diyordu... Bekledim ve sonunda oynadım.
Chelsea maçı öncesi neler yaşadın?
Hoca benimle konuştu. 'Böyle maçlar farklıdır, her şeyi yapmaya çalışmak doğru olmaz. Önce savunma görevini yap. Fırsat bulursan ileri çıkarsın' dedi. Ben de öyle yaptım... Karşımda Babayaro vardı sonra Bridge geldi, o da çıktı Duff geldi. Üç diri adamla oynamak zorunda kaldım. Adamları daha düne kadar ben televizyondan izliyordum şimdi hepsi karşımdaydı. Başlarda heyecanlıydım. Sonra Bir pozisyonda tekmeye kafa uzattım, yoksa gol olacaktı... Emre ağabey gelip kafamı öptü. O pozisyon bana çok büyük güven verdi, sonra hep saldırdım.
Avrupa'da bundan sonrası için ne diyorsun?
Biz burada Lazio maçında da çok iyi oynamıştık ama iki pozisyon verdik, ikisi de gol oldu... Moralimiz bozulmuştu ama her şey yeniden başladı. Prag deplasmanından beraberlik bile alsak gruptan çıkarız ama biz galibiyet için gideceğiz.
Chelsea maçında gösterdiğin performanstan sonra formayı kaptığına inanıyor musun?
Hoca Galatasaray'da yaptığı gibi çok geniş bir kadro kurmak istiyor. Yani herkes, her zaman oynayacak... Yedek falan yok yani... İnanın bana şu anda yüzde 30'la oynuyorum. G.Birliği'ndeki rahatlığımı kazandığım zaman beni göreceksiniz. Rahatlık çok önemli. Şimdi top ayağıma gelince sadece söyleneni yapıyorum, inisiyatif kullanmıyorum. Yeteneklerimi biliyorum. Chelsea maçına gittik dergilere bakıyorum, Avrupa'da gelecek vaadeden on futbolcu arasına girmişim. Bunu yazan benim babamın oğlu değil ki... İngiltere ile oynadığımız ümit maçında rakip hoca yanıma geldi, sahaya çıkarken 'Good play' dedi, sırtıma vurdu... Daha maçtan önce tebrik ediyor beni... Yani bunları kimseye boş yere yapmazlar, yeteneklerimi biliyorum.
Kadro geniş, arkadaşlık süper, Beşiktaş bu lig yarışını kolay götürür mü, sizi kim zorlar?
Biz şampiyon oluruz... Ama Fener de zorlar, Galatasaray da...
Sence Galatasaray hâlâ iddialı mı?
Tabii. Geçen yıl da ilk yarıda böyle sıkıntı yaşamışlardı sonra açıldılar. Şampiyonluğu kılpayı kaçırdılar. Bizim maçta (G.Saray-G.Birliği maçını kastediyor) puan kaybetmeseler belki şampiyon olurlardı. Ancak ben ligde şampiyon olacağımıza, Şampiyonlar Ligi'nde de gruptan çıkacağımıza da inanıyorum.
En çok yapmak istediğin şey nedir?
Çok ama çok istediğim bir şey var o da tenis oynamak. Ama hiç bilmiyorum...
Kolayı var Okan, Hülya Avşar hem Beşiktaşlı, hem de çok iyi tenis oynuyor, sana da öğretir...
Valla çok iyi olur abi... Gerçekten bak Hülya ablayı çok beğenirim. Hem çok güzel kadın, hem başarılı. Hem tenis de oynuyor, isterim yani...
Peki nişan, evlilik; böyle hazırlıklar var mı?
Yok... En az üç yıl böyle bir şey düşünmüyorum. Beşiktaş'la evliyim...
Kaynak: Sabah Gazetesi
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın