Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören Fulya Projesi'ne katkı sağlayan herkese teşekkür ederek, "Beşiktaş'a büyük bir eser kazandırılıyor. Burada sadece bizim emeğimiz yok. Birçok kişinin katkıları var. Bugün varılan noktayı eleştirenler de var, alkışlayanlar da.. Kesin olan şu ki; kısır çekişmeler hiçkimseye bir şey kazandırmaz. Camia olarak kenetlenmeliyiz. Böylece Beşiktaş çok daha büyük hedeflere koşar, çok daha büyük projelere imza atar. Gelirlerin doğru kullanılmasını vurgulayan arkadaşlarımıza katılıyorum. Kira gelirleri çok önemli. Beşiktaş'ın her kuruşunu doğru kullanmak zorundayız. Yaptığımız da zaten bu" dedi.
Zafer yıldırım
"Yönetimin dediği gibi 76'ya 24 olmuşsa bu muhteşem bir oran ve müteahhit yandı demektir! Eleştirenlerin yaptığı hesapla Beşiktaş yüzde 55 almış, müteahhite de yüzde 45 verilmişse bu da çok iyi bir oran. Projeden en çok gelirin hangi şartlarda elde edileceği tartışılmalı. Belli bir noktadan sonra asıl önemli olan oranlar değildir. Hastane yapılırsa mı pazarlamak kolaylaşır, başka bir şey yapılırsa mı bunu tartışmak gerek" ifadesini kullandı.
Hasan Arat
"Yapılan her şey bir eser olarak kalıyor. En basit örnek Akaretler'deki plazalar. O günlerde Sayın Süleyman Seba da eleştirildi ama bugün herkes o plazalarla gurur duyuyor. Fulya'ya bugün temel vuruluyorsa Beşiktaşlı'nın buna sevinmesi lazım. Sonra da bu gelirler nasıl ve nereye daha doğru harcanmalıdır bunu tartışabiliriz. Beşiktaş son 4 yılda 120 milyon dolardan fazlasını çarçur etti. Artık çok dikkat etmeliyiz. Fulya için daha iyi projesi olan varsa ortaya çıkmalıydı" diye konuştu.
Serdar Bilgili
"Uzun zamandır konunun dışındayım. Detayları bilmiyorum. Ama yönetimin genel olarak doğru yolda olduğunu söyleyebiliyorum. Yanlış bir şey yokmuş gibi görünüyor. Kat karşılığı veriyorlar ve oranlar Beşiktaş'ın lehine. Görüntüye göre, iyi bir anlaşmaya benziyor. Beşiktaş için hayırlı olsun" yanıtını verdi.
Beşiktaş'ın son kongresinde Demirören'le başkanlık için yarışan Fikret Orman, Fulya Projesi'ne sert eleştirilerde bulunuyor. İşte Orman'ın kritikleri:
1- Genel kurulda söylenenlerin arkasında durulmadı. Kat karşılığı verilmeyecekti. 15 milyon dolar kira getirisi olacaktı. O zaman genel kurula önerdikleri sistemin olmayacağını söylemiş ve Tevfik Yamantürk, Uğur Ekşioğlu ve Ahmet Kılıçoğlu gibi isimlerden bir komisyon kurulmasını istemiştim. Süleyman Seba'nın onuruna ve şerefine kimse laf edemez ama plazalardan Beşiktaş'ın zarar ettiğine dair spekülasyonlar yapıldı. Komisyonu bunları önlemek için önerdim. Yönetim söylediklerinin tam tersini yaptı.
2- Dile getirilen oranlar gerçeği yansıtmıyor. Beşiktaş'ın almış olduğu iznin 58 bin metrekaresi zemin üstü, 16 bin 500 metrekaresi birinci bodrum, geri kalan 52 bin metrekaresi de garaj. Zemin üstü 58 binin 34 binini müteahhit almış. 84 bin metrekarelik inşaat izninin Beşiktaş'a kalan kısmının 43 bin metrekaresi otopark alanıdır. Otopark, üstünde süpermarket olacağı için para getirmez çünkü süpermarketlerin otoparkları ücretsizdir.
3- Gelir açısından oranlar yüzde 55 Beşiktaş, yüzde 45 müteahhit şeklindedir. Bence iyi bir oran değil. Bir araziye 2 dükkan yapılacak, 7 de daire. Bir dükkan 2.5 milyon dolar, bir daire ise 500 bin dolar. 7 daire aldım, iki dükkanı müteahhite verdim. Oran 7'ye 2 gibi görünse de, müteahhitin cebine 5, sizin cebinize 3.5 milyon dolar girer.
4- 'Siz Fulya'yı nasıl çözerdiniz?' derseniz; bizim projemizde İnönü'yü de yeniden yapmak olduğu için Fulya ile birlikte ortak projemiz gayrimenkul yatırım ortaklığıydı. Fenerbahçe 25 trilyonluk kombine satmış. Beşiktaş da stadını yapmalı. Ben olsaydım, Carew'den gelecek tüm parayı Fulya'ya yatırırdım. Üzerine fedakarlık yaparak burada 70 tane dairelik bir yer yaratırdım. 70 daireyi kendi paramızla yapardım, bunu satar tüm kompleksi o parayla yapardım. 70 daire 35 milyon dolar yapardı. Daha sonra da Fulya İnönü'yü finanse ederdi."
İrlandalılar'a rağmen
Fulya'dan sorumlu yönetici İlhan Durusoy, Fikret Orman'ın oranlar hakkındaki eleştirisi için "Tek bir faktörü alıp hesap yapmak bizi yanlışa götürür. Kaldı ki nasıl hesaplasanız da yüzde 55 Beşiktaş, yüzde 45 müteahhit oranı bulunamaz. Beşiktaş'ın oranı gelirden ve inşaat maliyetinden bakarsanız % 75, inşaat metrekaresinden ve bina değerinden bakarsanız % 74 çıkar" dedi. "Konu ile ilgili bilgi almadan, konunun esasını bilmeden anlaşmayı kötü göstermeye çalışanların ne kadar iyi niyetli olduğunu kamuoyuna bırakıyorum. İhale sırasında, insanların teklif vermemesi ve kredi almamaları için her türlü baskının yapıldığını biliyoruz. Müteahhitler geldiler bize bire bir bütün olayları anlattılar. Banka müdürleriyle konuşmaları anlattılar. İyi Beşiktaşlı olanlar içimizdeki bu İrlandalılar'la mücadele etsinler. Gerçek Beşiktaşlılık budur" diye konuşan Durusoy, kat karşılığı hakkındaki eleştiriler için de "12 Şubat'ta yaptığımız genel kurul sırasında o günün kat karşılığı rayiçleri yüzde 50 civarındaydı ve kulüp için cazip değildi. Ancak Türkiye'de konut sektörü kısa sürede çok değişti. Yüzde 75 civarında bir değer alacağımız o günlerde aklımızın köşesinden bile geçmiyordu bu nedenle kat karşılığı inşaatın fizibilitesi iyi çıkmıyordu. İstanbul'daki konut patlaması özellikle şehir içindeki konut fiyatlarını yükseltti. Kulübü hiçbir borç yahut kredi yükü altına sokmadan gelirin yüzde 75'in alabiliyorsak bundan daha iyi bir anlaşma olamazdı" açıklamasını yaptı.Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
