Haddini bileceksin

F.Bahçe, ağabeyi Beşiktaş'a karşı daha saygılı olup haddini bilse bu maçı alabilirdi.

Bugün

Genç bir kız, Beethoven'in yaşadığı evi zi­yaret etmiş, bu büyük sanatkârın piyanosu başına geçe­rek onun "Mehtap Sonatı"nı gururla çalmaya başlamış­tı.

Bitirdikten sonra kendisine sert gözlerle bakan bek­çiye:

- Tahmin ederim, çok sayıda büyük insan burayı ziyaret etmiştir, dedi.

- Evet, dedi bekçi. Ünlü müzisyen Pederewski, ge­çen hafta burada idi.

Kız sordu:

- Ve Beethoven'in piyanosunda çaldı değil mi?

- Hayır, çalmadı, cevabını verdi yaşlı bekçi ve söz­lerine şu cümleyi ekledi:

- Çünkü kendisini Beethoven'in piyanosunda çal­maya lâyık görmedi.

Kupa finalinin hikayesi de aslında burada gizli. Fenerbahçeli oyuncular ligde biri Mr. Bünyamin’in desteğiyle, biri Beşiktaşlı oyuncuların işi ciddiye almamasıyla kazanılan iki maçtan sonra Beşiktaş’ı kolaylıkla yenecekleri düşünüyorlardı. Öyle ya cezalı ve sakat oyuncuları takıma dönmüş ve kendilerine göre istedikleri zaman (!) istedikleri maçı kazanabiliyorlardı. Kendilerine güvenleri tamdı, tamdı tam olmasına da şu ana felsefeyi unutmuşlardı ve Beşiktaş sahaya çıktı ve onlara bunu tekrar hatırlattı…

HERKES HADDİNİ BİLECEK!

Evet, Fenerbahçe uzun yıllardır hasret olduğu kupaya yine kavuşamadı, çünkü finaldeki rakibi bu sene Türkiye liginin ağabeyiydi. Belki ağabeyine karşı daha saygılı olsa, yerini ve haddini bilse, aslında Beşiktaş açısından pek bir anlam taşımayan bu maçı alabilirlerdi. Beşiktaşlı oyuncuları gereksiz yere motive ederek bu maçta kazanma şanslarını sıfıra indirdiler. 90 dakika değil, 90 gün, 90 gece oynasalar yine sonuç bu geceden farklı olmazdı. Beşiktaş üzerindeki baskıyı attığı anda futbol oynamaktan keyif alıyor, izleyenlere keyif veriyor. Bu baskıdan tamamen kurtulmak için ligde de mutlu sona ulaşmak gerekiyor, bundan sonraki sezon ligin açık ara en iyi takımı için çok daha kolay olacaktır.

Bu gece Beşiktaş’ta her oyuncu isteyerek ve inanarak oynadı ve üzerindeki formanın hakkını verdi. Başta genç (!) Yusuf olmak üzere Holosko, Bobo, hatta Cisse ve Gökhan Zan bile harika oynadılar. Ligde alınan yenilgi sonrası kırdıkları kalpleri onarmış oldular. Haftalar sonra gelen liderlik, belki Beşiktaşlıları sevindirmişti ama içlerinde bir burukluk vardı, bu geceki skor ve futbol bu kırıklıkları onaracaktır diye düşünüyorum.

Sezonun ilk kupası Beşiktaş’a hayırlı olsun. Hak ederek, hiçbir soru işaretine fırsat vermeden çıktılar futbolun nasıl oynanması gerektiğini gösterip zafere ulaştılar. Mr. Bünyamin’de dayanamayıp son dakikada bir yerlerinden o zavallı penaltıyı uydurmasa daha da güzel olacaktı ama olsun, ilk maçın kahramanı Mr. Bünyamin de Fenerbahçe’li oyuncular ile beraber kaybedenler olarak sahadan ayrıldılar. Son sözüm de Fenerbahçeli Semih’e; “Eğer hazım zorluğu yaşıyorsan, bence hemen bir doktora görün, yoksa ağzından akan salyalar ile savurduğun tekmeler çok komik görünüyor.” Hiçbir şey yapamıyorsan sen de takım arkadaşın Guiza gibi 3 farkla mağlup iken kendini yere bırakıp son saniyede bile olsa hakemden penaltı dilen, inan o bile senden daha kaliteli gözüküyor.

Bu kupa şampiyonluğun habercisidir. Şu kalan üç hafta artık bitsin de Beşiktaş çok özlediği şampiyonluk kupasını da bu geceki gibi kaldırsın. Çünkü kupa o formaya çok yakışıyor…Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

  Ana Sayfaya Dön
Karakartal Anasayfasına Dön