Yazarlarımızdan Burak Ozan, Ankaragücü ile oynadığımız mücadeleyi kendi üslubuyla değerlendirdi.
Selamlar Beşiktaş dostları,
Pazartesi heralde tüm dünyada açık ara en sevilmeyen gün olarak hafızalara yer etmiş bir gün...
Nasıl misal en kötü yemek bamya, en kötü tv dizisi doktorlar, en kötü forvet Nobre, bu da öyle bir şey işte...
Öncelikle bugün okula başlayan kardeşlerimize seslenmek istiyorum, size o kadar acıyorum ki, insan bu hayatta herşeye katlanır, 40 sene evli kalabilirsiniz, 10 sene askerlik de yapabilirsiniz, haftada 6 gün günde 15 saat işyerinde çalışabilirsiniz ve hatta 15 sene şampiyon olamamış takımınızı ne kadar canınız acısa da bizler gibi ilk günkü kadar çok da sevebilirsiniz, ama hele ki bu havada okula mokula hiç gidilmez be kanka, o müdürün bitmek bilmeyen Pazartesi konuşmaları, blok ders denen tam saha pres ve sözlüydü, yazılıydı, tüh bizim manitayı yan sınıfa vermişlerdi falan derken insanın ömründen ömür gider yeminle..
İşin şakası bir yana hepinize okul hayatınızda ve 2011-12 sezonunda başarılar dilerim, renklilere göz açtırmayın atkınız bayrağınız her daim çantanızda olsun kardeşlerim, ana, babalarınızı üzmeyin derslerinize iyi çalışın oldu mu canlarım.. Üzülmeyin bu günler de geçer nıhahahahah..
Bir sözüm de ilk yazımızı 13.000’e yakın tık la onurlandıran siz karakartal.com okuyucularına...
Bizimle ilgilendiniz, şereflendirdiniz efendim sağolun varolun...
Ben sevgili editörümüz Eray’a yahu 1000 kişi okusa Allah’a bin şükür derken, sabah 5 te bir telefonla uyandım abi 9000 dedi, noluyor yahu dedim ne 9000’i bu saatte, borcum var sandım onu istiyor heralde dedim uyku sersemi, gerçekten ne kadar teşekkür etsem azdır..!
Şimdi öncelikle yine değişikliklerden ve yarattıkları etkiden bahsedelim ne dersiniz?
Öncelikle Cenk Gönen kardeşimiz..
Genç, yakışıklı atletik bir yapıya sahip...
Herkesin olmak isteyeceği bir yerde kendisi..
Örnek bendeniz, Rüştü Reçber Antalya’dan yola çıkarken maalesef kaza geçirmişti hatta bendeniz de Beykoz altyapı takımlarında kaleci mevkiinde iyi kötü görev alarak Beşiktaş A takımının dikkatini çekecek kadar çabalamış ve o sene A takım için en azından denenmiş bir abiniz, kardeşiniz olarak Cenk’e bulunduğu yerin kıymetini bilmesini önemle hatırlatırım..
Bu kadar kolay ve dikkatsizce ve hovardaca kendi kariyerini tehlikeye düşürmemeli keza hocalarının kendisi üzerinde emeği çok büyük bunu yakınen biliyoruz...
Cenk, yapma etme kardeşim... Bak Zafer hocamın da huzurunu kaçırdın bu akşam...
Tamam, hata her kaleci yapar ama kronikleşmemeli bunlar...
Özellikle hadi rakip hızlıyken, 40 metreye çıkmayı kestirmek zordur, çıktın mı dönemezsin, kendin bile inanmadan koşarsın çünkü o an geri dönüp kaleye koşmak komik duruma düşürür insanı çıktın mı dönmek yoktur artık bunu anlıyorum, başımıza az gelmedi zamanında, ancak ilk hata daha vahim ki sadece 4-5 adımda geri akıp direğin altına girip topu dışarı tokatlayamamakla ilgili..
Orada verdiğin sinyal hiç de iyi değil sevgili Cenk.. .
Ensende gözün yoksa büyük takımda da işin zor...
Senin için bu gece bir çok taraftar ümitsizce görüş bildirecektir ancak seni seviyoruz, lütfen Cenk, çok çalış ve kaleyi Rüştü’den al, sen bize lazımsın.. Sana güveniyoruz..
İkinci ve beklenen konu tabi ki Edu’nun durumu...
Maç sırasında arkadaşlarla telefonda da konuştuk, açıkçası fizik eksikliği bu maç daha az göze batarken benim şahsi tespitim kendisi futbolu bir kere Nobre’den daha iyi bilen bir isim bu kesin (zaten heralde futbolu Nobre’den sadece bizim mahalle terzisi Nahit abi daha az biliyordur)
Ben şunu da farkettin topu kullanma inisiyatifi onda iken, kendisi ile başbaşa iken daha iyi işler yapıyor..
Bugün sadece takımın komple durduğu 13 ve 32. Dakikalar arası sahadan silindi..
Zaten kendi ağzından demeci var “benim iki aya ihtiyacım var” diye, biz birşey demeden adam söylemiş işte, gerçi bizim de bu Perşembe’de Bursa’da santrafora ihtiyacımız var ama, ne diyelim canı sağolsun onun...
Biz bu iki ayları kimlere vermedik?
Bu arada tribünden Alper Uzuner bir ara Sidnei santrafora, Edu stopere diye mail attı, sucuk ekmek boğazımıza kaçıyordu ne diyeyim.. Güzel tespit helal olsun..
Mustafa Pektemek kardeşimiz oldukça sempatik bir isim, ayrıca babamın 1964 te İskenderun’da bahriyeli iken çektirdiği fotoğrafa da çok benzemesi sebebi ile kendisine ayrı bir sempati besliyorum, taş gibi yükseldi ve kafayı yapıştırdı helal olsun kendisine...
Ne demişler “Mustafa Pektemek, gol demek..” ne kadar kötü bir cümle yahu.. Neyse o gol atsın da biz buna da razıyız...
Ankara'dan çıkmış çıkmış bu cümle çıkmış işte..
Çarşı bulur buna bi çare artık bu sene...
Sidnei için ise geçen bizim ortaçeşmeli Cavit, Sidnei ile (nasıl girdiyse) Loca’da bir fotoğraf çektirmiş, facebooka koymuş sağolsun, hani valla 3-5 saniye yahu bunlardan hangisi Cavit hangisi Sidnei ayırt edemedik, yanak, bel, göbek maaşallah, fakat demek bu kardeşlerimiz de bizim mahallenin çocukları gibi boğazına düşkün ama güçlü kardeşlerimiz, bizim Beykoz’da hep böyledir misal geçen sezon takımın stoperi Ahmet 100 kilo vardı, sezonda 10 gol atmıştı stoperde, Sidnei de bizden, tam bir mangal ustası belli, sevdik kendisini, aldı, verdi, kesti, koştu topu terse attı, iki tane de gol attı, helal olsun kendisine...
Toraman için bitmek bilmez bu gece.. Ben olsam Sivok’u da alır bi kulübe gider içerdim bu gece.. Gece onların gecesi oldu yani tam manası ile..
Toparlayacak olursak, Ankaragücü bu ligin en zayıf halkası bence...
Sivasspor da kendileri ile kapışır...
Üçüncü dersen Kayseri ve Antep sürprizde değerlendirilir.. Mersin ve Orduspor çim pistte bu mesafede tam bir bombadır kupon yırttırırlar.. .
Bu manada bakınca bu kadar eksik ve çalışmamış bir takım karşısında bu oyun ve zaman zaman yaşanan bocalama, ilerisi için aslında pek de tat vermeyen bir gece oldu diyebiliriz...
Benim şahsi görüşüm hoca böyle bir maça hiç 4-2-3-1 dizip, aslında 3 ön libero ile başlamamalıydı..
Klasik 4-4-2 ile çıkıp Necip yerine Mustafa Pektemekli bir diziliş ile maçı daha erken kopartabilirdik diye düşünüyorum...
Biraz cesur olmamız gerekmiyor mu sizce de?
Perşembe Bursa maçı takımın genel durumu, hocanın takıma ve lige hakimiyeti açısından ölçü olacak bir maçtır...
Lig ısınıyor.. Bizler de artık maçları sabırsızlıkla bekliyoruz...
Hepinize gösterdiğiniz ilgi alaka için tekrar teşekkürlerimi sunuyorum...
Bursa maçından sonra umarım galibiyetimizi, yine neşeli ve eğlenceli bir tarzda birlikte eğerlendirmek ümidiyle hepinize iyi geceler diliyorum..
Burak Ozan TOLDO
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın