"Genel müdürünüzün, CEO'nuzun haberi yok muydu dedim. 'Seçil nasıl oldu bu iş' dedim. Işıklandırmada ve membran ihalesinde, satın almada teklif alınır, ihale yapılır falan... Nisan ayına kadar ihaleler yapılmış, nisan ayından sonra ne teklif alma ne ihale... O şekilde geldiğimiz noktaya kadar gelmiş. Nisan ayından sonra ihale yok. Genel sekreterimiz görüşmüş, pazarlık yapmış. Kontrat aşamasında profesyonellerin haberi olmuş. Bununla ilgili iç denetim mekanizması var, onlardan da bir uyarı gelmiş aslında. 'Bu şekilde satın alma olmaz, yanlış yapıyorsunuz' denmiş. İki teklif, üç teklif alırsın. Gazeteye ilanı olur, TV'den ilanı olur. O noktadan sonra zaten denetim kurulunun başladığı bir şey vardı, çalışma vardı. İç denetim ekibini devreye soktuk. Her iki gelen raporda da... Membran hadisesinde de teklif veren firmanın teklifi yok ortada. Membran dediğimiz stadın tavanı. Daha düşük olan teklif, satın alma profesyonel ekibinden saklanmış. Raporlarda var. Bu noktadan sonra Savcılığa gitmemek ortak olmak olacaktı. Verdik. Bundan sonrası yargının hadisesi. Çok da üstünde de indirip kaldırmayı doğru buluyorum. Türk adaletine her zaman güveniriz. Bundan sonraki hadise savcılıkta."
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.