1970-1971 yıllarında Mexico City'de yaşayan bir ailenin ve onlarla birlikte aynı evde yaşayan yardımcıları Cleo'nun hikâyesi... “Roma”nın gücü hikayesinden değil, anlatımın yalınlığından, içerdiği saf sinema duygusundan geliyor. “Roma” akla değil, duyguya seslenen filmlerden. İddiası hikâyesinde değil. Sinemasında, ruhunda... Aynı zamanda, anneliği, kadınlığı kutsayan bir film... Sinema bazen bir yönetmenin hafızasındaki imgeleri filme çekerek ölümsüzleştirmesidir. “Roma” da böyle bir film. Sadece yönetmen Alfonso Cuaron'un çocukluk anılarına değil, bir ülkenin, bir şehrin geçmişine açılan bir zaman tüneli sanki... Film boyunca Cuaron'un hafızasının içinde, imgeler ve seslerden oluşmuş bir geçmişle iç içeyiz. Cuaron, renkleri yok ederek dikkati insana, duyguya, mekâna ve seslere odaklıyor...
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.