"Sayın Başkan Hasan Arat'ın ani istifası sonrası tüzüğümüz gereği başkanlık bana geçti. Kıraat gereği bizlerin de başkanla beraber geldiğini düşünürsek, bizlerin de istifası beklenirdi. O zaman Beşiktaş, telafisi olmayan ciddi problemlerin altına sürüklenebilirdi. Yönetimdeki arkadaşlarla beraber 'bırakmayalım' kararı aldık. Oyuncu maaşları bekliyordu, Fenerbahçe derbisi vardı, idari de bir işleyiş vardı ve devam etme kararı aldık. Başkan adayı olarak gelmedik sonuçta buraya. Seçimle geldik ama ikinci başkan olarak genel kurul bizleri seçmişti. Kendime yediremedim. Yönetimdeki arkadaşlara 'camianın teveccühünü kazanmamız, güvenoyu almamız lazım, mayısa kadar bu şanlı koltuğu temsil edecek olsam da seçilerek de gelelim, kimsenin aklında soru işareti kalmasın' şeklinde düşüncemiz oluştu. Kısmet bugüneymiş. Hayalim olan en büyük makam Beşiktaş başkanlığıydı. 2 gün öncesine kadar Arat yönetimine de girmiyordum. TV'den izleyip adayları takip etmeyi kendime yediremedim. Beşiktaş zor bir süreçten geçiyordu, hala zor süreçten geçiyoruz. 'Hasan Ağabey destek olayım' deyip girmiştim yönetime."
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.