* Real Madrid’le başlayalım. Çünkü hem sporculuk hem de teknik direktörlük kariyeri olarak bir futbolsever için heyecan verici.
- Bu konuda çok şanslıydım. Real’e sadece teknik direktör olarak değil, formasyonuna katkıda bulunmak, bu kadar genç oyuncu kazandırmaktan dolayı mutluyum. 16 yıl teknik adamlık olmak üzere tam 35 yıl çalıştım.
* Dünyada, Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu’nu iki kez kazanan iki hocadan birisiniz. Böyle tatmin noktalarınız var mı? Geçmişinizle mi yaşarsınız, yarına mı bakarsınız?
- Her zaman öne bakmak gerekir. Madrid’de yaptığım şeylerin burada bana moral vermekten başka bir katkısı olamaz. Beşiktaş’ın benimle kontrat yapmasının sebebi, Real Madrid’e kazandırdığım şampiyonluklar değil, yapacaklarım...
* Bizde bir deyiş vardır; “Yaptığım şeyler, yapacaklarımın garantisidir.”
- Umarım böyle olur. Bu niyetle buradayım.
* Real’le büyük başarılar yaşadınız. Orada sizi başarıya götüren şeyler, çalışma prensipleri miydi, disiplin miydi, sistem miydi, neydi? Çünkü yıldızlarla çalışmak zordur. Siz, Dünya’nın her yerinden gelen yıldızları uyum içinde oynatmayı başardınız.
- Benim tecrübem sadece yıldız oyuncularla birlikte olmak değil... Önemli olan; yıldız olsun, olmasın takıma yapacağı katkı. Kulübün geleneklerine, felsefesine her zaman bağlı kalarak başarıya ulaştık. Zidane, Figo, Raul gibi oyuncuların yaratıcılıklarını futbol organizasyonuyla birleştirmeyi başardık. Futbolcular bu konuda çok cömert davrandı. Disipline gelince... Bizim disiplinimiz sert olmamızla ilgili değil.
* Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu’ndan hemen sonra görevinize son verilmesi sizi nasıl etkiledi? Üzüntü, öfke, kırgınlık, hayal kırıklığı, haksızlık...
(Gülüyor...)
- Belki de bu, kulübün doğru bir kararı olmuştur. 4 yıl boyunca bir kulüpte olmak zordur ve böyle neticeler doğurabilir, yıpratabilir. Yalnız başkana her zaman söylediğim bir şey var ki; iyi giden bir şeyler varsa, bunu değiştirmek mantıksızdır.
* Netice pek beklenen gibi olmadı.
- Bu bize de olabilirdi. Başka bir Avrupa Kupası kazanmış da olabilirdik, aynı skorları da alabilirdik.
* Ama mesela Raul, sizinle çalıştığı son sezon 25 gol atmıştı, bu sezon 7 golde kaldı.
- Raul 25 golü benim desteğimle atmadı. Bu, futbolun doğal sonucu.
* Fazla mütevazı değil misiniz?
- Hayır... Bu şekilde söylemen doğru olmaz. İçinde olmadığım bir organizasyonla ilgili yorum yapmam hata olur. Şunu unutmamak gerekir, Real Madrid hepimizi büyüttü.
* Beşiktaş’la Real’i hiç kıyasladınız mı?
- Oldukça paralel görüyorum iki kulübü... Kulüp gelenekleri açısından bir çok benzerlikler var. Hedefleri büyük, ülkelerinin önemli markaları durumundalar. Umarım Real’in bulunduğu noktaya da ulaşabiliriz.
* Aceleniz var mı, yoksa kafanızdaki Beşiktaş’ı yaratmak için mesela üç sene zamana mı ihtiyaç duyuyorsunuz? Gerçekçi olmak lazım. Real bir futbolcuya 40 milyon Euro ayırabilirken, Beşiktaş’ın senelik bütçesi 30-40 milyon dolar.
- Futbol hiç bir zaman kolay değil. Her zaman aceleci olmak lazım. Bir an önce yapmamız gereken, kendimizi Türkiye’ye alıştırmak, herşeyi öğrenmek ve takımı iyi işleyen bir hale getirmek.
* Hem 10 yeni transferi olan bir takımı hazırlamak hem de ligi tanımak zor olacak mı?
- Bir haftadır birlikte çalıştığım futbolcularım ve kulübümle ilgili ciddi bir bilgiye sahibim. Videodan izlemek ve bir haftalık antrenman bir bilgi verdi. Az biraz yanılma payı olsa da, sanırım hem kulübü hem de takımı tanıdım. Ahmed Hassan ve İbrahim de gelince, gerçi onları da tanıyorum ama, bir sorun kalmayacak. Ligdeki diğer takımları da birinci ayda çözeceğimi düşünüyorum.
* Çok kalabalık bir kadro var. Minimum iki transfer daha yapılacak. Kadroyu daraltırken bir sıkıntı yaşayacak mısınız?
- Futbolcuların hem geçmişine hem de şu anki durumuna bakacağım.
* Tayfur’un menacerliğini doğru buluyor musunuz?
- Onun menacer olmasının sebebi tahmin ediyorum ki, her şeyden önce kulüp içinde çok saygı duyulan bir insan olması. Bize çok yardımcı olacak. Önemli olan bizimle onun arasındaki saygılı ilişki.
* Kadro kaç kişi olacak?
- 23, 24, en fazla 25 kişi. Daha fazlasını sanmıyorum.
* Transferin büyük çoğunluğu defans ve orta saha oyuncusu. Ancak sol kanattaki alternatifsizlik çözülmedi. Göbekte Giunti gitti, Tayfur sakat, Pancu’nun durumu belirsiz.
- Tayfur ve Giunti’nin olmamasından dolayı özellikle o bölgede bir sıkıntı ortaya çıktı. Bu, doğru bir teşhis. Şu anda takımın en zayıf noktaları orta saha ve sol kanat.
* Yeni transferler bu bölgelere mi gelecek?
- Benim isteklerim bu konuda oldukça açık.
* Emre’nin olduğu bölgeye Çağdaş, Mustafa Doğan, İbrahim Toraman alındı. Aşağı yukarı hepsi aynı pozisyonun oyuncusu. Kadro 24’e indiğinde yeni gelenlerden birinin gitmesi söz konusu olabilir mi?
- Zago’nun yerine Çağdaş’ı düşünüyoruz. İbrahim Toraman genç bir oyuncu. Bu futbolcuları oynatabildiğimiz kadar çok oynatacağız. Müsaade ederseniz, şu anda isimlerden çok fazla konuşmak istemiyorum. Doğru değil.
* Ama bunun bir özeli var. Sergen, Beşiktaş ve Türk Futbolu’nun gelmiş geçmiş en değerli oyuncularından birisi. Ancak ya fazla kilosu var, ya sakat... Devamlılığı pek fazla yakalayamadı.
- Fazla kilosu olabilir, ama bir antrenörün yapması gereken şey, futbolcunun yaratıcılığını değerlendirebilmektir. Hem takım için, hem Beşiktaş camiası için çok önemli bir şahıstan bahsediyoruz. Hiç bir sorunumuz olmasını istemiyorum ve tahmin ediyorum, olmayacak. Her zaman futbolcuların yanında oldum, yine öyle olacak.
* Olmazsa olmazınız var mı?
- İlk sözlerimin; disiplin, disiplin, disiplin olmasını istemiyorum. Benim olmazsa olmazım yok. Bu bir hafta içinde futbolculardan bana gelen mesaj oldukça iyi.
* Sizden önce yapılan hazırlık maçları programını nasıl buldunuz? Hepsi sert rakipler ve üçü de turnuva maçı. Kupa kazanmak için mi oynayacaksınız, futbolcunun durumunu görmek için mi?
- Plan gayet güzel ve her ikisini de istiyoruz. Hem kupaları hem de futbolcuların sahadaki durumları.
* Pancu konusunda büyük problem yaşandı. Futbolcu açıkça dönmek istemedi. Bir tavrınız olacak mı?
- 21’inde dönmesi gerekiyordu. Şu anda önemli olan onun bir an önce antrenmanlara başlaması.
* Pancu’yu takımda istiyor musunuz? Medyada çıkan haberlerde Valencia maçlarında kendisini beğendiğiniz haberlerini okumuştuk.
- Bu konuda hiç kimseye bir şey söylemedim. Yalnız şunu biliyorum, o iyi bir oyuncu. Bizim onun kalmasını istememizden çok, onun burada kalmayı istemesi lazım.
* Kendisi isterse kalacak mı, ayrıca geç kaldığı için ceza alacak mı?
- Önümüzdeki günler içerisinde bir karar alınacaktır sanıyorum. Cezaya gelince... Şu anda sert kararlar verilmesi gerektiğine inanmıyorum. Daha bir haftadır buradayım.
* Futbolcuları her zaman koruduğunuzu biliyoruz. Bu galiba onu örnekleyen olaylardan biri. Oysa ki, ceza verseniz futbolcuların belki de kurallara daha saygılı olmasını sağlayabilirdiniz.
- Ben bir teknik direktörün, futbolcuların karşısında olması fikrini anlayamıyorum. Bunlar antrenörün disiplin anlayışının dışına çıkan şeyler. Daha ziyade kulübün ilgilenmesi gereken sorunlar.
* Bizde genelde bu kararları antrenörler verir.
- Bence bir antrenörün yapması gereken sadece kendi işidir. İdareci idarecilik, bahçıvan bahçıvanlık, antrenör de antrenörlük yapmalıdır.
* Takımı dörtlü savunmayla mı oynatacaksınız, yoksa kadroyu gördükten sonra üçlü savunmayla da oynayabilirsiniz?
- Çok önemli bir karar. Bu her şeyin ve bütün çalışmaların anahtarı. Beşiktaş özellikle son bir kaç sene içerisinde üçlü savunmayla oynamış. Ben de Real Madrid’de ilk Avrupa Kupası’nı kazanırken üçlü savunmayla oynatmıştım; Ivan Campo, Karanka, Helguera... Sadece bir dönem için oldu bu. Ama sonraki yıl bir başka sisteme geçtik.
* Kafanızdaki ne?
- Büyük bir ihtimalle dörtlü savunmayla oynayacağız. Tabii bunda biraz oynak olmak lazım. Bir antrenör sadece kendi tarzıyla gelip ‘bu bu olacak’ diyemez.
* Kadroyu ne zaman azaltacaksınız?
- Pazartesi günü netleşecek ve bir kaç futbolcu burada kalacak. Fazla kalabalığın hiç kimse için iyi olacağına inanmıyorum. Kampa 26-27 kişi gidip, sonra da 3-4 kişi daha azaltabilirim.
* 23-24 kişi yeterli olacak mı? Geçen sene Beşiktaş’ın 26 futbolcusu vardı. Öyle bir dönem yaşandı ki; kartı, sakatlığı derken PAF takımdan oyuncu almak zorunda kalındı.
- Kırmızı kart olayı, çok istisnai bir durum. Bizi futbolcularımız hakemi değil, sadece futbolu düşünecek. Hakemlere göre plan yapamam. 23 sayısına gelince... Ben bu sayıdaki kadroyla hem İspanya Ligi’nde, hem Şampiyonlar Ligi’nde yarıştım. İdeal sayı budur.
* Real Madrid’den eski futbolcularınızdan size gelmek istiyorum diyen oldu mu?
- Ben hiçbir şekilde bu işin ticaretine girecek bir insan değilim. Bir liste yapar veririm ve kulüp kendi açısından en iyi yollardan temin etmeye çalışır.
* Peki; Real Madrid’den istediğiniz oyuncu var mı?
- Evet, var...
* Real Madrid’den istediğiniz futbolcunun ismini öğrenmemizin mahsuru var mı?
- Anlamalısınız, söyleyemem. Bu konuda karar yönetimin. Elbette içinde Real Madrid’li oyuncu da var, başkaları da. Bekliyorum. Erdil (Arpacı), Kıvanç ve başkan bu konuda uğraşıyor.
* Forvette aradığınız futbolcu, golcü, iş bitirici mi? Yoksa kaleye sırtı dönük de oynayabilen, defansı sırtında taşıyabilen güçlü biri mi?
- Bu konuda öncelikli istediğimiz şey gol atsın... (Kahkahalar atıyor.) Birkaç alternatifimiz var. 6 Ağustos’a çok az zaman kaldı. Bu transfer ne kadar geç gerçekleşirse, o kadar kötü olur.
* Carew, Miloseviç, Luccin sizin verdiğiniz isimler arasında mı?
- Evet... Başka isimler de var. Ancak kulübün iyiliği için şu anda bunları konuşamam.
* 11 puan öndeyken ligi 20 puan geride bitiren bir takım aldınız. Bu, önümüzdeki seneyi de etkiler mi? Bir güvensizlik söz konusu olur mu ve bunu ne kadar zamanda aşarsınız?
- Bu konuda daha önce de söylediğim gibi; Madrid’le paralellik var. Bazen bir kulüp ne kadar iyi şeyler yapmak isterse istesin, kaybedebiliyor. Bazen de çok kötü bir zamanda, umulmadık başarılar kazanabiliyor. Önemli olan geçen seneden bu seneye hiç bir şeyin geçmemesi. Biz geriye bakmayacağız.
* İlk sorduğumda cevabını alamadım. Real Madrid’de görevine son verildiğinde ne yaşadın? Öfke, hayal kırıklığı... Çünkü Real’de geçmiş 20 sene ve 18 kupa var...
(Yine gülüyor...)
- Bence en iyi kararı verdim. Beşiktaş’a gelmiş olmak, vermiş olduğum en iyi karar.
* Evinizden 4 bin kilometre ötedesiniz. Bilmediğiniz bir kültür, en büyük eğlencelerin başında futbol gelen bir ulus, alternatifler İspanya Milli Takımı ve Real Madrid... Beşiktaş bir macera mı, iddia mı?
- Ben daha önce de bunu söyledim. Atletico Madrid ve Barcelona’yı çalıştıramayacağımı ifade ettim. İspanya içindeki bir başka kulüpte çalışmak da çok cazip değil.
* Real Madrid taraftarı olduğunuz için mi?
- Ben Madrid’de doğdum. Fenerbahçe ve Galatasaray’lı olanları düşünün.
* Türkiye’de üç büyük kulüp için geçerli olan bir kural var. Bence doğru değil, ama eğilim böyle. Futbol takımı ikinciyse kulüp başarısızdır ve sorumlu da hocadır.
- Bu, İspanya’da da böyle. Doğru değil, ama böyle. Ama başta siz varsınız. Sorumlu hocadır. Henüz hiç gazete okumadım, okumam lazım. Çünkü medyanın çok kuvvetli bir güç olduğunu biliyorum. Bir müddet sonra tercüme ettirmeye başlayacağım. Mecburum.
* Kasetini izlediğiniz ve şu anda sizinle birlikte çalışan futbolculardan beğendiğiniz kimse var mı?
- Bu soruya cevap vermek istemiyorum. Ancak tabii ki beğendiklerim var ve bilmek de taraftarın hakkı. Ama bunu uygulamalarla görecekler.
* Futbolculardan ne istediğinizi gazetemiz aracılığıyla taraftarların öğrenmesinin bir mahsuru var mı?
- Bunu söyleyebilirim. Futbolcuları en iyi şekilde hazırlamak için burada olduğumuzu söyledik. Arkadaş değiliz, ama onların çok yakınında olacağız. Kulübümüzün iyi temsil edilmesi için birlikte çalışacağız. Sorumluluğumuz bu.
* Cordoba’nın sorunları vardı. Aynı dili konuştuğunuzdan mıdır, o artık mutlu.
- Geçen sene yaşadıklarıyla ilgili bilgileri aldım. Ben yabancı dilin insanlar arası iletişimde bu kadar önemli bir sorun olduğuna inanmıyorum. Ne Cordoba’yla aramızdaki iletişimin sadece lisan nedeniyle iyi olmasını, ne de aynı dili konuşmadığımız için başkalarıyla problem yaşayacağımı düşünüyorum.
* Bilimi ve istatistiği kullanıyor musunuz?
- Her zaman... Ancak aslolan şey sahada bakmak. Rakiplerimizi her hafta izleteceğim. Ancak aslolan bizim ne yaptığımız ve ne durumda olduğumuz.
* Beşiktaş 100. yılda şampiyon oldu. 101. yılda milli takıma verdiği futbolcu sayısı 1; İbrahim Üzülmez... Bu sayı artacak mı?
- Evet... 100 yıllık bir kulübün tarihiyle çatışan bir olay. Eğer iyi çalışılıyorsa takımın her şeyi değerini bulur, yerine gelir. Sayı artacak.
* Beşiktaş ligi ikinci bitirirse Del Bosque başarısızdır eleştirisini hak edecek mi?
- Aynı şeyi tekrar etmek istiyorum. Ben öyle bir takımdan geliyorum ki, değil ikinci olduğunda şampiyon olduğunda dahi kaybedersen bir dram yaşanır. Ben bunu biliyorum.
* Beşiktaş taraftarına ne söyleyeceksiniz? Sabır mı, yoksa merak etmeyin birinci haftada takım hazır mı?
- Futbolda sabır olmaz. İlk günden itibaren en iyisi olmaya çalışacağız.
Kaynak: Fanatik