Briegel: "Beşiktaş'ı unutamadım"



Beşiktaş taraftarlarının unutamadığı isim Briegel, Arnavutluk Teknik Direktörü olarak özel açıklamalar yaptı ve eski defterleri de açmayı ihmal etmedi...

Türk futbolseverlerin yakından tanıdığı ve ligimizde iki sezon görev alan Arnavutluk Milli Takım Teknik Direktörü Hans Peter Briegel, Durres kentinde tüm medyaya kapalı olan antrenmanın kapılarını Türkiye’den geldiğimizi öğrenince açıp, ilginç açıklamalar yaptı. Alman teknik adam, Türk futbolunun genel yapısından, 2006 Dünya Kupası Finalleri’ne, Beşiktaş macerasından Trabzon’da geçirdiği sıkıntı dolu günlere kadar herşeyi anlattı. İşte Arnavutluk’ta çok sevilen deneyimli çalıştırıcının sözleri:

“Türkiye Ligi’ni takip ediyorum. Beşiktaş gibi iyi ve kaliteli oyunculardan kurulu bir takımın ligin ilk dört maçında da galibiyetle tanışamaması şaşırtıcı. Sanırım benim dönemimden takımda sadece Tayfur bulunuyor. Beşiktaş’ta çok güzel günler geçirdim. Ama çalıştığım dönemde büyük bir medya baskısıyla karşılaştım. Kazandığımız her maçtan sonra “Bir sonrakinde lastik patlatır” diyorlardı. Ancak 12 maç üst üste kazandık. Ben şansa çok inanırım. Galatasaray ile oynadığımız 13. karşılaşmada Fevzi topu çok talihsiz bir şekilde ayağının altından kaçırınca şampiyonluk gitti. Yani bir anlamda şeytanın bacağını kıramadık.”

“Beşiktaş’ta unutamadığım bir olay var. Sampiyonluğu kaybetmiştik. Fenerbahçe ile oynadığımız ligin son maçının bitiminde taraftarlar beni inanılmaz sevgi gösterileri ve tezahüratlarla uğurladılar. O an gerçekten çok duygulanmıştım. “Başarısız” diye lanse edilen bir teknik adamın son maçında böylesine bir sevgi gösterisine uğraması beni çok etkilemişti. Ancak size şunu söyleyebilirim. Beşiktaş’ta kesinlikle başarısız değildim. O dönem başkanlık koltuğuna yeni oturan Serdar Bilgili’nin tamamen kişisel tavrının kurbanı oldum. Orada büyük haksızlığa uğradığını düşünüyorum.”

“Christoph Daum’un Fenerbahçesi’nin Sampiyonlar Ligi’nde şansı büyük. Her ne kadar geçmiş günlerini arasa da Manchester United grubun favorisi. Ancak ondan sonra gelecek takım Fener’dir. Çünkü Sparta Prag, Avrupa futbolunun köklü kulüplerinden biri olsa da, eski gücünden çok uzakta. Lyon iskeletini oluşturan birçok oyuncusunu gönderdi. Yeni transferler yaptılar ama giden oyuncuların boşluğunu doldurup, yeni bir oluşum içine girmek kolay olmayacaktır. Bir de üstüne üstlük Elber’in sakatlığı gelince, iyice zora girdiler. Alex ve Pierre’li kadrosuyla Sarı-Lacivertliler ikinci tur için yüksek şansa sahip.”

“Trabzonspor çok iyi bir takım olmuş. Ligde 4’te 4 yapmaları bunun en büyük göstergesi. Benim Trabzon’da görev aldığımda sadece Gökdeniz vardı ve çok gençti. Fatih Tekke gibi kaliteli bir santrforum yoktu örneğin. Ben Trabzon’un başına geçtiğimde, takım 1. Ligde mücadele eden bir 2. Lig ekibi gibiydi. Özellikle maddi açıdan büyük sıkıntı yaşamaları takımı da olumsuz etkiliyordu.”

“Grupta yeralan üç takım diğerlerine göre daha yüksek şansa sahip. Türkiye, Yunanistan ve Danimarka, 2006 vizesi alma yolundaki üç büyük favori. Bu kaçınılmaz bir gerçek. Bizim şansımız diğerlerine göre daha az. Ancak son ana kadar elimizden geleni yapacağız. İddia ediyorum bana Türk Milli Takımı’ndan 5 ya da 6 oyuncu versinler Arnavutluk’u böylesine zorlu bir gruptan kolayca 2006 Dünya Kupası Finalleri’ne taşırım. Arnavutluk ile 2006 yılına kadar sözleşmem var. Türkiye’den bir teklif alırsam dönmeyi düşünebilirim. Ama önce görev alacağım takımı her açıdan incelemek şartıyla. Çünkü geçmişte düştüğüm hatalara bir daha düşmek istemem.”
 

Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın

  Ana Sayfaya Dön
Karakartal Anasayfasına Dön