“Geçen yıllar beni olgunlaştırdı” ifadesini kullanan golcü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık başka bir Ilie var. İspanya Ligi olsun, Şampiyonlar Ligi olsun bana başka bir hava getirdi. Ancak çok şanssızlıklar yaşadım. Sakatlıklar, hayatımın en kötü dönemini getirdi. Bunları atlatmak hiç kolay olmadı. Avrupa’da insanlar Türkiye’deki gibi değil. Türkiye’de herkes cana yakın ve sıcakkanlı. Avrupa’da ise gözünün yaşına bakmıyorlar...”
“Türk futbolu çok yükseldi. Örnek vermek gerekirse; İlhan Mansız. Dünya Kupası ve Şampiyonlar Ligi’nde izledim. Çok zeki, mükemmel bir kalite. Bir forvet için hem teknik hem de fiziksel açıdan iyi. Belki Hakan Şükür’ü bile geçebilir. Lucescu da her yerde hatta Avrupa’nın devlerinde çalışmış bir hoca. O, deneyimlerinden sonra Türkiye’yi seçti. Başarıları ortada. Galatasaray’dan ayrılma şekline gelince, bu ilk olarak onun başına gelmedi...”
“Yöneticiler başarıdan sonra hocanın değerini anlamıyorlar. Ben de Cim Bom’dan yönetim kararıyla ayrılmıştım. Ancak onlara da saygı duymak lazım. Valencia’da da benzer şeyler yaşandı. Saygısızlık olduğu kesin. Mircea Lucescu, Beşiktaş’ta değişik bir takım yarattı. Tüm Avrupa’da kişisel oyundan vazgeçildi. Beşiktaş da takım oyunu oynuyor. Türk futbol kamuoyu ‘korkak’ diyor ama öyle değil. Valencia da bu şekilde bir çok başarı kazandı...”
“Beşiktaş’ta oyuncular çok iyi. Luce de her futbolcunun kalitesini bilip, ona göre bir takım oluşturdu. Sergen, İbrahim... Hepsi süper. Yabancılar da çok iyi. Lucescu artık sadece işleri organize ediyor. Futbolculardan istediğini almasını biliyor. Benim gözüm parada değil, maddi açıdan hayatımı kurtarmış durumdayım. Arabistan’dan cazip teklifler var. Fakat büyük bir ligde oynayıp, Avrupa’da eski Ilie’den söz ettirmek istiyorum. Bunun için can atıyorum.”
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın